18 Mayıs 2023 Perşembe

NELER DİKTİM

                              Evet dostlar, hayalimdeki son makineyi de aldım ve temizlik ve tamirini bitirmek üzereyim. Bir sonraki yayınımın konusu yeni makinem olacak. Bu arada hem kumaş stoğumu eritmek hem de yazın üstüme geçirecek bir şeyler olsun diye dikişe devam ettim. Hepimizin yaşadığı yılgınlık, umutsuzluk, tükenmişlik gibi duygulardan kurtulmanın en güzel yolu bence hobilerimiz. İnsan küçük bir şeyi başarınca, büyük dertlerle de başedebileceğini düşünüyor. Ne demiş düşünür; umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır. Ebedi liderimiz, atamız, bunun en güzel örneği. Dünya tarihinde hiç rastlanmamış askeri hamlelerle yoktan bir ülke kurarken, onun da önüne umutsuz gibi görünen çok durumlar çıkmış ama o her düştüğünde yeniden ve yeniden ayağa kalkıp devam etmiş. Ruhu şad olsun, Allah ondan ve onun yanında yer alan herkesten razı olsun. Atamızın, Kurtuluş Savaşı sırasında uyguladığı taktikler, daha sonraları askeri kitaplara girmiş ve askeri okullarda savaş taktikleri derslerinde öğretilmeye başlanmış. Sivil hayata geçişi ise ayrı bir başarı. Mucize kabilinden işler başarırken de, bir çok umutsuz görünen durumun altından kalkmayı çok çalışarak başarmış. Hele biz kadınlar için yaptığı çalışmalar için ona olan borcumuzu ödememiz mümkün değil. Hal böyle olunca, yapmamız gereken ve yapacağımız şey; onun açtığı yolda, hiç durmadan yürümek için verdiğimiz sözü tutmak ve yerine getirmek. Son nefesimizi geri üfleyene kadar yılmadan mücadele etmek zorundayız. 

                               Sorunlarla mücadele etmek elbette ki çok zor. Dediğim gibi, zorlandığımız zamanlarda ruhumuzu beslemek ve sakinleştirmek için en güzel yol hobiler. Ben de bugünlerde kendimi dikişe verdim. 
















Daha var bir iki şey ama zilyon tane tişört fotosunu size sunmaya gerek yok. Biraz umut olsun, biraz fikir versin, biraz kafanız dağılsın diye paylaşıyorum. Dikiş bahane, amaç sohbet olsun. Umut etmek ve onun için çaba sarf etmek güzeldir. Umut ettiğiniz sürece her şey çok güzel olur. Umut dolu günler diliyorum tüm güzel dostlara. 
Kalın sağlıkla ve umutla. 





4 Mayıs 2023 Perşembe

SCHWINGSCHIFFCHEN HANDKURBEL NÄHMASCHINE

                                     Yani efendim; koldan çevirmeli, mermi mekik dikiş makinesi demek oluyor yukarıdaki başlık. Kırk yalı aşkındır dikiş dikiyorum ve her türlü makineyi gördüğümü sanan bendeniz acemi, yeni yeni şeyler öğreniyorum. Hoş, öğrenmenin sınırı ve sonu yok, hepimiz biliyoruz bunu ama bir noktada insan sanıyor ki, artık bunun üstüne yeni bir şey öğrenemem de, ancak kenarına kıyısına süslemeler yapabilirim. Yok vallahi, öyle olmuyor, karıştırdıkça yeni bir şeyler çıkıyor. Ben de bu eski tip dikiş makinelerine bulaştığından beri, bir dünya yeni şey öğrendim. Temizliğinden tamirine kendimi bayağı bir geliştirdim. Bana kalsa her farklı türünden bir tane örnek toplayacağım ama eşim güneşim itirazlara başladı; bunların bir de taşınması var diye. E adam haklı ama ben de haklıyım. Burada bu makinelerin orijinallerini çok uygun fiyata bulabiliyorken almak istiyorum. Bir yandan da eşim güneşime hak veriyorum, taşınırken sorun olacaklar diye. Durum böyle olunca; yükte hafif, pahada ağır bir çözüm buldum ve ayaksız, kasasız, koldan çevirme bir makine aldım hem de inanılmaz bir fiyata. Hoş, burada birçok verschenke yani hediye/ücretsiz makine de bulmak mümkün. İlk makinemi öyle almıştım biliyorsunuz. Yani bu açıdan bakarsanız, evi çeşit çeşit makineyle doldurmam işten bile değil. Ah şu taşınma işi olmasa ….Şu anda bende olmayan bir tip mekik cinsi daha var, sanırım son olarak bir tane de bu cinsten alıp makine toplama işine bir son vereceğim. Yazarken bile üzülüyorum yahu. Çünkü atıl durumda, pislik ve pas içinde bırakılmış bir makineyi alıp, onu yeniden işler duruma getirmek o kadar mutluluk verici bir durum ki… Aldığım tüm makinelerin tanıtımlarında; çalışmıyor, sadece dekorasyon amaçlı kullanılır diye yazıyordu. Oysaki şu anda hepsi de kusursuz dikiş dikiyor. 

                                      Son aldığım makinemin eski ve yeni halleri burada, buyurunuz; 






Gördüğünüz üzere, kir ve pas içindeydi bu güzel kız. Kolu bile dönmüyordu. Uzun süren bir temizlik ve zımpara işinden sonra şu hale geldi ve çalışmaya başladı. 





Temizlik bitince sıra ayarlarını yapmaya geldi. Birkaç denemeden sonra ayarlarını yapmayı da başardım. Şimdi alt ve üst dikişi mükemmel şekilde eşit ve düzgün olarak dikiyor. 


Bir sonraki maceraya kadar sağlıkla kalın. 






16 Nisan 2023 Pazar

ÇİÇEKLİ KIZIMA DA BİR MERHABA ALIRIM DOSTLAR

                                    Efendim dikiş severler bilir ki; kumaşın, makaranın, iğnenin ve de dikiş makinesinin fazlası olmaz. Bu minvalde ben de bulmuşken bir tane de Singer marka kara kafa aldım. Burada çok uygun fiyatlara bu makineleri bulmak mümkün. Türkiye’deki piyasayı da şöyle bir kontrol ettim, fiyatlar buraya göre bayağı yüksek. O yüzden, hazır buradayken fırsatı kaçırmak istemedim. Gerçi burada da çok iyi araştırmak lazım çünkü aynı makineyi 300’ e de satan var, 15’ e de. Yani biraz mesai harcamak gerekiyor. Ben de öyle yaptım ve yaklaşık on gün içinde tam istediğim gibi bir makine buldum. Onu da güzelce temizledim, yağladım, onardım ve çalışır hale getirdim. Bu arada diğer makinemin de eksiklerini tamamladım ve dün itibarıyla o da çalışır duruma geldi. Nasıl güzel dikişleri var anlatamam. İkisinin de tansiyon ayarlarını şıp diye yapabildim. Yeni makinelerde alt ve üst iplik ayarını tutturmanın zorluğunu dikiş dikenler bilir, bir türlü yapamazsınız o inci gibi dikişi. İlla bir tarafı daha gergin olur. Kara Kafalar’da ise neredeyse her zaman çok düzgün bir düz dikiş elde edilir. Neyse uzatmayayım lafı saz semaisi gibi, bu yeni makinem 1908 üretimi, çok zarif çiçek desenleri var. Desenlerinde neredeyse hiç bozulma yok ve bu da makinenin değerini arttıran unsurlardan biri. Ne yazdık ki her iki makinemin de yedek parçaları yok. Eskiden dikiş makineleri satılırken beraberinde birçok ayak, iğne, tornavida vs gibi ürün de gelirmiş. Şimdi makineyi aldıktan sonra, bu tür yedek parçaları da ayrıca satın almak gerekiyor. Çok lazım değiller ama belki onları da arar bulurum. 

                                    








Dikişi de böyle. Aslında video da çektim ama sanırım YouTube ‘a yüklemeden buraya yükleyemiyorum. Diğer makinemin dikişi de şöyle; 


Yıllardır hayalini kurduğum ‘Kara Kafa’ makinelere kavuştum. Darısı hayal kuran herkesin başına. 
Sağlıkla kalın dostlar. 






 




3 Nisan 2023 Pazartesi

YENİ KIZIMA MERHABA DEYİN

                                Ben dikiş dikmeyi ‘Kara Kafa’ tabir edilen eski tip bir dikiş makinesinde öğrendim. Neler dikmedim ki onunla; okul gömleklerimden hayatımdaki ilk kot eteğime kadar çeşit çeşit kıyafetler. Hatta o zamanlar, öyle kumaşa göre iğne ve ayak kullanmayı bırak, bunların varlıklarından bile habersizdim. Bildiğim bir 80 numara bir de 90 numara iğneydi. Daha sonraları annemin diğer makinesi olan Singer Yoknaz ile devam ettim dikmeye ama Omega marka Kara Kafa’nın verdiği dikiş keyfini hiçbir makinede bulamadım. Uzatmayayım, bu eski makinemize bizim evin büyük kızı ‘benimdir’ diye şerh düşünce elim böğrümde kaldım öylece. Aslında bizim evin diken kızı ben olmama rağmen makineyi kaptırınca, kendime bir Kara Kafa bulma arayışına girdim. Neyseki canım teyzem kendisininkini bana vermeye söz verdi. Tamam, o cepte, lakin o makineyi buraya getirme şansım olmadığı için gene de işim tam görülmedi. Çünkü ben ‘Kara Kafa’ ile dikiş dikmek istiyorum. Derken ikinci el sitelerini gezmeye başladım. Allahım öyle uygun fiyatlara öyle çok eski makine buldum ki, evdekilerden korkmasam hepsini alasım geldi. En son EBay’in kullanılmış eşya satan sayfasında 1927 yılında üretilmiş bir Pfaff 11 buldum, hem de ücretsiz olarak. Burada insanlar zaman zaman kullanmadıkları eşyalarını ücretsiz olarak kapı önüne, ilan tahtasına ya da böyle sitelere koyuyorlar. Allahım bendeki sevinci ve mutluluğu bir görmeliydiniz. Hemen iletişime geçtim ve bu hafta sonu gidip makineyi aldık. O kadar sevimli ki size anlatamam. Küçücük bir şey. Aldığımda volanı dönmüyordu ama güzelce yağlayıp temizledikten sonra şiir gibi çalışıyor şimdi. 







                                           
Görüldüğü üzere bayağı bir yıpranmış, biraz da kirliydi ama temizledim. Yeni gibi görünmesini zaten beklemiyorum ve de istemiyorum. Bu arada bu kadar eski olan makinelerde ‘Mermi Mekik’ diye bir sistem varmış, bunu da yeni öğrendim. Her türlü makineyi gördüm sanıyordum ama yanılmışım. Fotoğraflarını atınca anlayacaksınız benim gibi bilmeyenleriniz. Makinede o mermi mekik mevcut ama ona uyan masurası yok. Araştırıp ondan da buldum yakında elime geçer. Ayrıca kayışı da yoktu, onu da ısmarladım. Yani bu hafta makinemi çalışır duruma getirmeyi umuyorum. Eğer çalıştırmayı ve kendisiyle dikiş dikmeyi başarabilirsem onunla yapmayı planladığım bir projem var. Sahalara dönüyorum. Elinde bu tür makinesi olanlarla; Vintage makinede, Vintage kalıplarla dikiş dikme etkinliği düzenlemeyi istiyorum. Süper olmaz mı? Neredeyse hepimizin annesinin ya da bir yakınının bu makinelerden vardır. Lütfen Kara Kafalar’a sahip çıkalım. Hele 70 öncesi üretilmiş bir makine varsa etrafınızda, kimse uyanmadan el koyun derim ben. 







Bazı parçaları çıkarıp içlerini temizledim. 


Burası epey kirliydi


Biraz çabayla tertemiz oldu 


İşte mermi mekik sistemi bu


Yukarıdaki yuvaya oturuyor mekik ve makine çalışırken yukarı aşağı gidip geliyor. Tıpkı halı dokurken mekiğin bir sağa bir sola gitmesi gibi






İşte son hali de böyle. Fotoğraflarda çok anlaşılmıyor ama küçücük bir şey kendisi. Malzemelerini tamamlayınca tekrar bir yayın yapacağım, bakalım dikiş dikebilecek miyim, hep birlikte göreceğiz. 
Bu arada kendi sayfamda yorum yapmayı başardım ama sizlerin sayfalarında hala yorum yapamıyorum. Google hesabımla alakalı bir sorun var. Henüz çözemedim ama oğlum geldiğinde o halledecek, kusura bakmayın. 
Kalın sağlıkla. 




30 Mart 2023 Perşembe

GENE DE YAPTIM BİR ŞEYLER

                         Bir kaç bir şeyler yaptım bu zaman içinde. Üretkenliğim bana yakışmayacak seviyelerde sürünüyor ama bu da bir şeydir yani 🤗. Okuma durumum hele; tam fecaat, bu yaşımdan önceki yaşlarım işaret parmaklarını ağızlarına yavaş yavaş vurarak, eleştiren gözlerle bana bakıyorlar. Haftada iki-üç kitap okuyan ben, ayda bir bilemedin iki kitap okur haldeyim. Bazı aylar hiç okumamış olabilirim. Gerçi her ‘sıkı’ kitap okuyucusu zaman zaman aşırı okuma ve ardından gelen kısa süreli ‘okuyamama’ epizotları yaşamıştır ama benimkisi biraz uzun oldu. Geçen hafta Ocak Ayının İki Yüzü/Patricia Highsmith adlı romanı okudum. Pek güzeldi, filmi de varmış, sonradan öğrendim yazarı araştırırken. Tavsiye ederim, bulup filmini de izleyeceğim. 

                          Şuraya birkaç fotoğraf da koyayım da, hepten boş durmadığımın kanıtı olsun yaptıklarım. 

                          Frida’nın Çiçekleri’ni örüp hırka yaptım kendimce..






                  Artık yünlerden tığ işi kazak ördüm. Sonrasında kol ve etek ucuna lastik de ördüm ama fotosu yok, idare edin 🤗



Kırk yama hırka ördüm, daha hiç giymedim 😂




Çiğköfte sık sık yaptım 😋


Evde kimsenin yemediği pekmezlerden pestil ve orcik yaptım 😁







Daha bir sürü şey işte……
Kalın sağlıkla…..